Kolelitiyaziste antropometrik ölçümler ve metabolik sendromun değeri
Mustafa Donmez1, Arif Hakan Demirel2, Serdar Kuru3, Muruvvet Ozdiken4
1Department of General Surgery, Ministry of Health 29 Mayis State Hospital, Ankara, TURKEY
2Department of General Surgery, Yildirim Beyazit University Yenimahalle Training and Research Hospital, Ankara, TURKEY
3Department of General Surgery, Ministry of Health Ankara Training and Research Hospital, Ankara, TURKEY
4Family Physician, Ministry of Health Incesu No.1 Family Health Center, Kayseri, TURKEY
Anahtar Kelimeler: Kolelitiazis, Metabolik sendrom, Obezite
Özet
Amaç: Bu çalışmada safra kesesi taşı olan hastalarda metabolik sendrom rastlanma oranı ve antropometrik ölçümlerin etyolojideki yerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Metot: Araştırmamıza elektif kolesistektomi için yatırılan 100 hasta ile safra kesesi taşı dışında bir nedenle polikliniğine başvuran 50 hasta dahil edildi. Hastaların boy, kilo, bel çevresi, kalça çevresi ölçümleri ve kan basıncı ölçümleri yapıldı. Serum glukoz, insülin, HbA1c, ürik asit, total kolesterol, trigliserit, HDL, LDL kolesterol seviyeleri değerlendirildi. İnsülin direncini belirlemek için HOMA değeri hesaplandı. Hastalar metabolik sendrom açısından NCEP / ATP III kriterlerine göre değerlendirildi.
Bulgular: Safra kesesi taşı olanlarda olmayanlara göre ortalama doğum sayısının daha yüksek olduğu belirlendi (p=0,013). Her iki cinste bel/kalça oranının yüksek olması safra kesesi taşı gelişiminde etkili olarak tespit edildi (p<0.05). Ortalama bel çevresi safra kesesi taşı olan kadınlarda safra kesesi taşı olmayanlara göre daha yüksek olarak tespit edildi (p=0,0001). Safra kesesi taşı olanlarda diabetes mellitus, hipertansiyon ya da hiperlipidemi durumunun varlığı kontrol gurubuna göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p=0.003). Ortalama HOMA değeri kolelitiyazis gurubunda anlamlı olarak daha yüksek olup, yüksek HOMA değeri olan hastalarda safra kesesi taşı görülme riskinin 1.92 kat arttığı saptandı. Metabolik sendromu olanlarda da safra kesesi taşı riskinin 2.43 kat artmış olduğu tespit edildi (p=0.015).
Sonuç: Her iki cinsde kolelitiazis gelişme riskinin metabolik sendrom varlığı, yüksek bel/kalça oranı, antihipertansif ve antidiabetik ilaç kullanımı ile anlamlı olarak ilişkili olduğu, ayrıca kadınlarda yüksek bel çevresi ve doğum sayısı fazlalığının kolelitiyazisle ilişkili olduğu saptandı.