İsmail Cem Sormaz1, Onur Bayram2, Yalın İşcan1, İlker Özgür3, Ebru Yılmaz4, Fatih Tunca1, Yasemin Giles Şenyürek1

1İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul
2Muş İli, Kamu Hastaneleri Birliği, Muş Devlet Hastanesi, Genel Cerrahi Birimi, Muş
3İlker Özgür; Acıbadem International Hospital, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İstanbul
4Ebru Yılmaz; İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, İstanbul

Anahtar Kelimeler: Papiller tiroid kanseri, 99mTc-nanokolloid, sentinel lenf gangliyonu biyopsisi, profilaktik santral diseksiyon

Özet

Giriş: Papiller tiroid kanseri (PTK) tedavisinde, tanı anında saptanamamış metastatik lenf nodlarının çıkarılabilmesi için proflaktik santral diseksiyon yapılması önerilmektedir. Ancak, rutin proflaktik diseksiyon uygulanan PTK’lı hastaların bir bölümünde histopatolojik incelemede metastaz saptanmamaktadır. Bu çalışmanın amacı ameliyat öncesi lenfosintigrafi yöntemi ile saptanan sentinel lenf gangliyonunun (SLN) ameliyat esnasında metastaz açısından patolojik incelenmesinin profilaktik santral gangliyon diseksiyonu kararı üzerine etkisini araştırmaktır.
Gereç ve yöntem: İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A Servisi’nde Ocak 2013 – Mart 2014 tarihleri arasında klinik olarak N0 PTK tanısıyla ameliyat olmuş ve ameliyat öncesi lenfosintigrafi uygulanmış 21 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Tüm hastalarda ameliyattan önce malign tiroid nodülü içine USG eşliğinde 99mTc-nanokolloid enjeksiyonu, sonrasında da lenfosintigrafi görüntüleme yapıldı. Tiroidektomi sonrası gamma prob ile loj taranarak en yüksek sayım alınan gangliyon ve bu gangliyondaki sayımın %10’nundan daha yüksek değerde sayım alınan gangliyonlar SLN olarak kabul edildi. Bu lezyonlar eksize edilerek soğuk kesit incelemeye gönderildi ve ardından rutin profilaktik ipsilateral santral lenf gangliyonu diseksiyonu (SBD) uygulandı. Ameliyat sonrası dönemde hastaların patoloji sonuçları retrospektif olarak tarandı ve değerlendirildi. SLN metastazı saptanmasının santral bölgede metastatik hastalığın tahmini açısından duyarlılığı, özgüllüğü, olumlu (PPV) ve olumsuz tahmin değeri (NPV) araştırıldı.
Bulgular: Toplam 21 hastanın 18’i (%86) kadın, 3’ü (%14) erkek olup ortalama yaş 44,6 (16 – 67) idi. Lenfosintigrafi ile SLN saptanma oranı %71 (n=15) bulundu. Bu 15 hastada saptanan 16 lenf nodunun soğuk kesit incelemesinde 2 hastada metastatik SLN saptandı. Tüm grupta ortalama tümör çapı 15 ± 7.5 mm bulundu. Soğuk kesit incelemede metastatik olduğu saptanan SLN’lerin tümünde parafin incelemede de metastaz saptandı. Ameliyat esnasında SLN nonmetastatik saptanan tüm hastaların parafin kesitlerinde de SLN nonmetastatik olarak saptandı. Lenfosintigrafi ile SLN biyopsisinin ipsilateral santral bölge tutulumunu saptamak açısından doğruluk, duyarlılık ve özgüllük değerleri sırasıyla %81, %33 ve %100 olup, PPV ve NPV ise %100 ve %79 olarak bulundu.
Sonuç: Çalışmamızda klinik N0 PTK’lı hastalarda 99mTC-nanokolloid ile lenfosintigrafi ve SLN biyopsisinin santral bölgedeki metastatik tutulumu saptamak bakımından özgüllüğü ve doğru tahmin oranı yüksek, duyarlılığı ise düşük bulunmuştur. Çalışmaya alınan hasta sayısının az olması nedeniyle PTK’lı hastalarda SLN biyopsisinin SBD kararı üzerine etkisini daha net değerlendirmek için daha fazla sayıda hasta içeren çalışmalar gerekmektedir.